Süper Lig’in 26. haftasında Beşiktaş, sahasında İstanbulspor’u 3-1 mağlup etti. Siyah – beyazlılar bu galibiyetle zirveyle aradaki puan farkını 11’e düşürürken Fanatik yazarları köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o çok konuşulacak yazılar…
Bu sezon sakatlıklardan bir türlü kurtulamayan Rachid Ghezzal müthiş döndü… Sakatlığı nedeniyle bu sezon ligde tam 18 maçı kaçıran Rachid Ghezzal tam 153 gün sonra İstanbulspor karşısında 11’e döndü.
Şenol Güneş, yüzde 100 hazır olmayan yıldızını 63’te oyundan aldı. Tecrübeli oyuncu ayakta alkışlandı ve tezahüratlarla kenara geldi.
‘TADINI ÇIKARACAĞIM’
Mücadelenin ardından konuşan 30 yaşındaki futbolcu, “Çok özledim. Sahada olmaktan ötürü mutluyum. Benim için zor zamanlardı. Uzun bir sakatlık ve ameliyat sürecinden döndüm. Vücüdunuzun eski hale dönmesi için zamana ihtiyacınız olur. Lig maçıyla geri döndüm. 1 asistle skora katkı verdim. Bunlar bana özgüven veriyor. Bu akşamın tadını çıkaracağım” dedi.
‘EN İYİ ŞEKİLDE HAZIRLANACAĞIZ’
Gelecek maçlar hakkında da konuşan yıldız oyuncu, “Umarım en iyi Rachid Ghezzal’ı sizlere sunabilirim. Elimden geleni yapacağım. Çok çalışacağım. Milli arada kendi seviyeme dönmek için bir fırsat. Fenerbahçe maçına en iyi şekilde hazırlanacağız” ifadelerini kullandı.
ŞENOL GÜNEŞ’TEN DERBİ AÇIKLAMASI
İstanbulspor mücadelesinin ardından Fenerbahçe derbisine ilişkin görüşleri sorulan başarılı teknik adam, “Milli arada kaleciler hariç 12 tane oyuncu bizimle olmayacak. Kaleciler ile birlikte 14. Ana iskeleti teşkil ediyorlar. Bir de gelişleri geç tarih. Bazı giden oyuncularımız çarşamba oynayacak. Gelişleri perşembe-cumayı bulacak.
Aynı şey rakipler için de geçerli tabii. Özellikle derbi maçının o döneme rastlaması iyi olmadı. Neyin çıkacağını o zaman göreceğiz. Çarşamba gününe kadar izin verdik burada kalanlar için. Sonra çalışacağız. Hafta sonu da bir hazırlık maçı yapacağız” ifadelerini kullandı.
FANATİK YAZARLARI MAÇI DEĞERLENDİRDİ
‘ORTA OYUNU DEĞİL’ KÜLTÜR FARKIYLA’ | CEM DİZDAR
Topla oynuyorsa da düşük temposu gereği üretkenlikte zorlanan Beşiktaş’ın bu eksiğine güvenmiş görünen İstanbulspor ilk devre boyunca haniyse orta sahaya gitmeye dahi yeltenmedi. “Gol yemeyelim de yakalayabilirsek atarız belki” dercesine bekledi durdu. Öyle ya, bu planla son iki maçı kazanmışlardı da… Beşiktaş ise bir iki kırık dökük Aboubakar girişimi dışında tek plandaydı; her koşulda Rachid Ghezzal’ı bulmak! O da İstanbul’un isteğini yaptı ve ortaladı durdu devre boyu. Neticede yapılan 29 ortadan sonuç bulamayan Beşiktaş, altıncı kornerinde golü buldu. Evet, korner vuruşu iyi Cenk de doğru yerdeydi. Ya, o kadar ortayı ve 5 korneri savuşturan İstanbul’un savunma duruşu? Üstelik devre boyu yerlerinden kıpırdamamış olmalarına rağmen!
DİKEN ÜSTÜNDE OYUN
İkinci devre de benzeri tempoda devam ederken İstanbulspor bir parça öne çıkınca Aboubakar top sürecek ve topa vuracak fırsatı yakaladı. Bu gol sonrası “Maç koptu” sanılırken reaksiyon gösteremeyen İstanbulspor, Mert Günok’un gönderdiği topu süratle gol yapmayı başararak maça döndü. Onlar dönerken zaten ritmi bir türlü bulamayan Beşiktaş bir süre bocalamadı değil… Ancak değişikliklerle birlikte rakibi yeniden durağana döndü. Ve nihayet topu alıp giden Redmond noktayı koydu.
“Beşiktaş icra ettiği oyun değil futbolcu farkı ve ‘Kültürel üstünlüğü’ ile maçı kazandı” denebilir. Bu ‘Diken üstü oyun’la maç kazanılır ama tribüne insan kazanılır mı, işte maça ve Beşiktaş’a dair bir soru daha…
FORMDA ABOUBAKAR FARKI | ERMAN ÖZGÜR
Beşiktaş için kapanan bir rakibi açabilecek anahtar oyuncuların hepsi ya kayıp ya da kulübedeydi ilk 40 dakikalık bölümde… Topu dikine oynama konusunda çok seçici olmak Beşiktaş için pozisyonsuz vasat bir oyun getirdi. Yine de oyuncu, özellikle de santrfor kalitesi bu sıkıcı bölümün sonunda ortaya çıktı. Geri dönen Ghezzal’ın kıpırdanışına Cenk Tosun eşlik etti ve Beşiktaş vasat oyuna rağmen ilk yarının sonlarında golü bulmayı başardı. İstanbulspor’un rakip kaleye gitmeden, oyunun temposunu düşük tutarak gol yemeden soyunma odasına gitme hevesi yarım kaldı.
İkinci yarıya hikayeyi değiştirmek için daha çok oyuncu ile rakip sahaya giden İstanbulspor bu şansı Loshaj’ın direkten dönen topunda kaçırınca, geniş alanda oynanmaya başlayan oyunda Beşiktaş’ın form tutan Aboubakar’ı sahneye çıktı. Nefis bir iç üst vuruşla maçı garantiye alan golü attı. Bu golden sonra Şenol Güneş’in Redmond ve Maxim hamleleri geldi. Ancak Beşiktaş savunması ve Mert Günok için de bireysel hataların başladığı süreç oldu.
SON SÖZ REDMOND’DAN
Lokilo’nun golü ve Emir Kağan’ın yakaladığı karşı karşıyalar bir anda maçın terse dönmesine sebep olabilirdi ancak son vuruşlar kötü olunca İstanbulspor son bölümdeki cesaretli oyununun karşılığını alamadı. Sonuçta Beşiktaş oyun kalitesi olarak taraftarını tatmin edemediği bir maçı yine santrfor etkisi ile kazanmayı başardı. Maçta son sözü Redmond söyledi. Bu final için uzun süre bekleyen Beşiktaş taraftarı, ondan nihayet güzel bir gol izledi.
ALİ ŞANSALAN’DAN DOĞRU KARARLAR | DENİZ ÇOBAN
Beşiktaş – İstanbulspor maçında Ali Şansalan maçta iki kritik penaltı tartışmasıyla karşılaştı. İlki maçın 33. dakikasındaydı. Aboubakar yerde kaldı, Beşiktaşlılar penaltı bekledi. Pozisyonun son karesine bakarsanız İstanbulsporlu Ba, Aboubakar’a çelme takıyor. Fakat pozisyonu öncesiyle değerlendirdiğinizde sonuç çok farklı. Top Ba’nın kontrolünde iken oyuncu topa ayağını uzatıyor. Bu sırada Beşiktaşlı oyuncu, topa hamle yapmak yerine, topla oyuncunun uzanan ayağının arasına ayağını koyarak, önce faul yapıyor. Bu faulden dolayı yere düşen Ba da, düşerken Aboubakar’ı düşürüyor. Yani penaltıdan önce bir hücum faul söz konusu. Burada hakemin hatası ise maçı devam ettirmesi oldu. Savunma lehine faul vermeliydi.
‘TEMASTAN ETKİLENMEDİ’
75. dakikada ise Colley ile Ethemi mücadelesinde bu kez İstanbulsporlular penaltı bekledi. Colley risk alarak ters ayağıyla topa uzanmaya çalışıyor ve topla oynayamıyor. Uzanan ayağı ise hücum oyuncusunun göğüs kısmına temas ediyor. Bu temas oyuncunun topa vurmasını bence engelleyen bir temas değil. Oyuncunun bu temastan etkilendiğini düşünmüyorum. Bu pozisyon hakem takdirinde ve dolayısıyla ben de hakemin oyunu devam ettirmesini daha doğru buluyorum.
AVRUPA AŞKINA | ORHAN YILDIRIM
Beşiktaş, Avrupa hedefine sarıldı. Kupadan sonra, ligin zirvesine uzak kalan Siyah-Beyazlılar; evinde kaybetmedi. İlk yarısı sönük, ikinci devresi futbol dolu geçen maçta; iki farklı öne geçen Kartal, ikram golle sıkıntıya düştü. Uzatmada Redmond sert ve düzgün vurup golünü attı. Üç gol ile üç puanın sahibi olan Beşiktaş, Avrupa yolculuğunu sürdürdü. İstanbulspor eli boş dönüp, alt sıralarda kaldı.
Bir takım zirve takibinde. Diğeri ligde kalma derdinde. Her ikisi için de kritik maç. Beklenti; kıran, kırana mücadele. Futbol adına zevk dolu anlar. Bol pozisyon ve goller… Hayaller böyle, gerçekler tam aksi. Beşiktaş dağınık. Sistem yok. Oyun içinde organize olamıyor. Güneş de seyirci gibi izliyor. Orta alanda yaratıcı oyuncu olmaması, bunun sebebi. Dele Alli kadro dışı. Maxim kenarda. Hal böyle olunca da koca ilk yarıda rakip kaleye tek gollük şut 42’de atılabiliyor. Ghezzal’ın köşe atışından gelen topunu Cenk; kafa ile ağlara gönderdi: 1-0. Koca ilk yarının özeti bu. Konuk İstanbulspor da bu yarıda farklı değildi. Mert’e tek gollük vuruş yapmadan içeri girdi.
Gecenin yıldızı, yağmur soğuk demeden maça gelip takımlarına destek olan cefakar taraftarlardı.
ABOUBAKAR ATEŞLEDİ
İkinci yarıya Beşiktaş daha iyi başladı. Gereksiz pas yerine, kaleye dikey gitme yolunu seçti. Son haftaların formda golcüsü Aboubakar, yine boş geçmedi. 56’da öyle bir gol attı ki… Yaklaşık 25 metreden topu doksana gönderdi. Hamle dahi yapamayan kaleci Jensen; topu ancak ağlarında görebildi. Maçın kırılma anı olan bu güzel gol, Fatih Tekke’nin ekibinin direncini kırdı. Kaleci Mert’in hatalı pası, ilaç gibi geldi. İstanbulspor ummadığı bir anda farkı bire indirdi. Lokilo 70’te durumu 2-1’e taşıdı.
Tehlikeli kontrataklar yiyen Kartal, skoru tutmak için savunmaya çekildi. İlk yarının aksine futbol şöleni herkese zevk verdi. Karşılıklı fırsatlar kaçtı. Son sözü 90+3’te füze gönderen Redmond söyledi: 3-1.
İKİ NEFİS GOL | ALİ ECE
Tam 153 gün sonra, yağmurlu bir günde Beşiktaş taraftarları Ghezzal’ı nihayet ilk 11’de tekrar gördü. İlk devre sonuna doğru Cenk Tosun’un üst üste maç kazandıkça daha da sağlamlaşan İstanbulspor kilidini kıran golünde Ghezzal’ın sırf kornerlerde bile Beşiktaş için nasıl paha biçilmez bir çilingir olduğunu herkes gördü.
Maçtan önce rakibin teknik direktörü Fatih Tekke “Bekleyeceğiz” demişti, gerçekten de İstanbulspor ilk yarıda çok kalabalık bir alan savunması yaptı. Bu yerleşik derin savunmaya karşı Beşiktaş’ın ısrarla havadan kenar ortalarla gol aramaya çalışması hatalı bir stratejiydi. Bir süre sonra Gedson mezzela rolünde yarı kanat olarak sol çizgiye yakın oynadı. Ancak 29’da sola açılan Aboubakar’ın sağ içteki Ghezzal’ı topla buluşturmak için yaptığı orta, ilk devrede Beşiktaş’ın durmayan toplardaki ofansif kısırlığını özetleyen andı. Colley, ilk yarıda Eze’yi doğru hamlelerle pasifize edince, İstanbulspor hiç kontra tehdidi oluşturamadı.
HAREKETLİLİK SAYESİNDE…
İkinci yarıda Gedson çizgiye yakın yarı kanat mezzela rolünde devam ederek başladı. Sağdan Onur Bulut ve Ghezzal’ın yaptığı katkıyı solda Masuaku ile beraber değişerek Gedson-Cenk- Aboubakar üçlüsü yaptılar. Aboubakar tam da o sol hücum ekseninde topla buluşup kolektif hareketlilik sayesinde oluşan boş alanı değerlendirerek nefis bir gole imza attı!
2-0’dan sonra Ghezzal çıkıp Gedson da yarım kanat rolünden alınınca İstanbulspor önce oyunu dengeledi sonra da Mert’in hatasından faydalanarak golü attı. Maçın sonuna doğru Beşiktaş yine üstünlük sağladı ve bu kez Redmond harika bir golle perdeyi kapattı.